Âhirete Bakan Göz ve Güzel Görmenin Ölçüsü - 07 Ocak 2013 11:13
Bakma kabristanın ancak saha-i medhuşuna
Dur da bir müddet kulak ver nale-i hamuşuna
--------------------------------------------------------------------------------------------
Dipnot:
(1)
Bakma kabristanın ancak saha-i medhuşuna,
Dur da bir müddet kulak ver nâle-i hâmuşuna!
Kalbi hiç benzer mi sima-yi heybet-pûşuna!
Kim ki dalmıştır hayatın seyl-i cûşa-cûşuna,
Can atar, bir gün gelir, yorgun düşüp âğuşuna!
Kabristanın dehşetli sahasına bakıp geçme.
Birazcık olsun dur da sükûtî iniltisine kulak ver.
Bak ki, kalbi heybetli simasına benziyor mu?
Hayatın coşkun seline kapılmış olanlar, yorgun düştükleri için bir gün gelirler, bunun kucağına can atarlar.
Ey mezaristan, ne âlemsin, ne yüksek fıtratin!
Sende pünhanen güzin evlâdı insaniyyetin;
Senden istimdad eder feryad-ı ye’sin, heybetin.
Bir yığın göz nurusun, yahut muhammer tıynetin,
Ruh-i pâkinden coşan gözyaşlarından milletin!
Ey mezarlık; ne acayip bir âlemsin.
Fıtratın ne kadar da yüksek! İnsanlığınen seçme evlâdı sende gizlenmiştir
Zararın ve ümitsizliğin feryadı, senden imdat ister.
Sen bir yığın göz nurusun, yahut milletin coşan göz yaşlarıyla yoğrulmuşsun!
M.Akif Ersoy.
Kaynak
14 Ocak 2013 Pazartesi
Bamteli - 07 Ocak 2013
Âhirete Bakan Göz ve Güzel Görmenin Ölçüsü - 07 Ocak 2013 10:44
Gidin görün kabristanı
Nice yüzbin emvat yatar
Müminlerin nuristanı
İman ile merdan yatar.
--------------------------------------------------------------------------------------------
Dipnot:
(1)
Yatir
Zair olun kabristanı,
Nice yüzbin emvat yatir.
Müminlerin Nuristanı,
İman ile Merdan yatir.
Bu ümmet bahtiyar olmuş,
Habibullah câr olmuş,
Merhameti civar olmuş,
Avni hakla handan yatir.
Kabristan Müminler Râhı,
Merhametin karargahı,
Açıla hakkın dergahı,
Olmuş darul eman yatir.
Süleyman İskender hani,
Dillerde kaldı bir şanı,
İki cihanın sultanı,
Ol Habibi Rahman yatir.
Selatinler tahte turab,
Tahtgâhları olmuş harab,
Hanümanları gör serap,
Nice şâhı divan yatir.
Yer yemiş kara gözlerin,
Kar etmiş şirin sözlerin,
Kana bulamış yüzlerin,
Serv-i kâmet civan yatir.
Günden güzel nevresteler,
Zülfi siyah gül desteler,
Dildârına dil besteler,
Dideleri giryan yatir.
Gerek zair olan insan,
Ede bir Fatiha ihsan,
Okuya Yasin'i yeksan,
Hep muhtâc-ı kuran yatir.
LÜTFİ meded ede Mevlâ,
Rahmete Zatı- Teâlâ,
Açıla Cenneti Elâ,
Nice pirü civan yatir.
Kaynak
Gidin görün kabristanı
Nice yüzbin emvat yatar
Müminlerin nuristanı
İman ile merdan yatar.
--------------------------------------------------------------------------------------------
Dipnot:
(1)
Yatir
Zair olun kabristanı,
Nice yüzbin emvat yatir.
Müminlerin Nuristanı,
İman ile Merdan yatir.
Bu ümmet bahtiyar olmuş,
Habibullah câr olmuş,
Merhameti civar olmuş,
Avni hakla handan yatir.
Kabristan Müminler Râhı,
Merhametin karargahı,
Açıla hakkın dergahı,
Olmuş darul eman yatir.
Süleyman İskender hani,
Dillerde kaldı bir şanı,
İki cihanın sultanı,
Ol Habibi Rahman yatir.
Selatinler tahte turab,
Tahtgâhları olmuş harab,
Hanümanları gör serap,
Nice şâhı divan yatir.
Yer yemiş kara gözlerin,
Kar etmiş şirin sözlerin,
Kana bulamış yüzlerin,
Serv-i kâmet civan yatir.
Günden güzel nevresteler,
Zülfi siyah gül desteler,
Dildârına dil besteler,
Dideleri giryan yatir.
Gerek zair olan insan,
Ede bir Fatiha ihsan,
Okuya Yasin'i yeksan,
Hep muhtâc-ı kuran yatir.
LÜTFİ meded ede Mevlâ,
Rahmete Zatı- Teâlâ,
Açıla Cenneti Elâ,
Nice pirü civan yatir.
Kaynak
Bamteli - 07 Ocak 2013
Âhirete Bakan Göz ve Güzel Görmenin Ölçüsü - 07 Ocak 2013 09:50
Mezar taşlarının bolca bulunduğu zannediyorum Ahlat mezar taşlarına yazılı,
“Çeşm-i ibretle nazar kıl dünya bir misafirhanedir,
Bir mukim âdem bulunmaz ne acib kâşanedir,
Bir kefendir âkıbet sermayesi şâh u geda,
Pes, buna mağrur olan Mecnun değil de ya nedir?”
--------------------------------------------------------------------------------------------
Dipnot:
(1)
Osmanlıca Yazılışı,
Mezar taşlarının bolca bulunduğu zannediyorum Ahlat mezar taşlarına yazılı,
“Çeşm-i ibretle nazar kıl dünya bir misafirhanedir,
Bir mukim âdem bulunmaz ne acib kâşanedir,
Bir kefendir âkıbet sermayesi şâh u geda,
Pes, buna mağrur olan Mecnun değil de ya nedir?”
--------------------------------------------------------------------------------------------
Dipnot:
(1)
Osmanlıca Yazılışı,
13 Ocak 2013 Pazar
Bamteli - 20 Ağustos 2003
Tebliğ ve Hakka vefa - Bamteli - 11 Ağustos 2003 - 10:53
Nesimi anlatırken herhalde o hatif nidası;
Bana Haktan nida geldi
Gel ey aşık ki, mahremsin
Bura mahrem makamıdır
Seni ehl-i vefa gördüm
--------------------------------------------------------------------------------------------
Dipnot:
(1)
"Mekanım la mekan oldu
Bu cismim cümle can oldu
Nazar-ı Hak ayan oldu
Özüm mest-i lika gördüm.
Bana Hak'tan nida geldi
Gel ey aşık ki mahremsin
Bura mahrem makamıdır
Seni ehl-i vefa gördüm."
(Nesimi)
Kaynak
Nesimi anlatırken herhalde o hatif nidası;
Bana Haktan nida geldi
Gel ey aşık ki, mahremsin
Bura mahrem makamıdır
Seni ehl-i vefa gördüm
--------------------------------------------------------------------------------------------
Dipnot:
(1)
"Mekanım la mekan oldu
Bu cismim cümle can oldu
Nazar-ı Hak ayan oldu
Özüm mest-i lika gördüm.
Bana Hak'tan nida geldi
Gel ey aşık ki mahremsin
Bura mahrem makamıdır
Seni ehl-i vefa gördüm."
(Nesimi)
Kaynak
Bamteli - 20 Ağustos 2003
Tebliğ ve Hakka vefa - Bamteli - 11 Ağustos 2003 - 07:50
Cevahir kadrini cevher fürûşan olmayan bilmez
--------------------------------------------------------------------------------------------
Dipnot:
(1)
Hülasat-ül hakayık'tan;
“Perişanım bugün cânâ perişan olmayan bilmez.
Cevahir kadrini cevher fürûşan olmayan bilmez.”
Muhammed Lutfi (Alvarlı Efe Hz.)
Kaynak
Cevahir kadrini cevher fürûşan olmayan bilmez
--------------------------------------------------------------------------------------------
Dipnot:
(1)
Hülasat-ül hakayık'tan;
“Perişanım bugün cânâ perişan olmayan bilmez.
Cevahir kadrini cevher fürûşan olmayan bilmez.”
Muhammed Lutfi (Alvarlı Efe Hz.)
Kaynak
Bamteli - 11 Ağustos 2003
Nefsi Sorgulama - Bamteli - 11 Ağustos 2003 - 05:13
Alvarlı imamın mülahazasıyla herhalde birinden almış biraz azerice,
Dipnot:
(1)
reşahat ayn'el-hayat'ta anlatılan şekliyle;
hoca alaeddini attar hazretlerinin yetiştirdiklerinden ve halkasından olan şeyh ömer bayezidi hazretleri ırak ve horasan şeyhlerine bir nâme yazıp kendilerine ait hususiyet ve farikaları soruyorlar.
horasan şeyhleri bu suali maveraünnehr şeyhlerine, onlar da türk ermişlerine soruyorlar. türk ermişlerinden şu cevap geliyor:
parça yahşi, biz yamal;
parça buğday, biz saman...
yani;
herkes yahşi, biz yamal;
herkes buğday biz saman...
Kaynak
(2)
Muhabbetle nazar her bir uyûbu setr eder görmez
Adâvetle nazar kemlikleri ifşâ eder durmaz
Her işinde eyle insaf karşuyu gözle hemân
Hak sana her dü cihânda vere bir dârü’l-emân
Aşık der incidenden, incinme incidenden
Kemâlde noksân imiş, incinen incidenden
Felekde hâsılı insân isen bir cânı incitme
Günahkâr olma fahr-i âlem-i zîşânı incitme
Sakın incitme bir cânı
Yıkarsın arş-ı rahmânı
Olur isen ehl-i edeb, edeb saadete sebeb
Edeb ile ol müntehab, Cânân cemâlin gösterir
Herkes yahşi men yaman
Herkes buğday, men saman
Muhammed Lutfi
Kaynak
(3)
Ehlullâh’ın bir kısmı da vardır ki, gâyet az konuşmayı tercih ederler. Bahâeddin Nakşibend Hazretleri gibi, onlar da ârifâne bir idrâke sâhip olanlara, umûmiyetle hâl lisânıyla irşadda bulunmaya memur kılınmışlardır. Nitekim Nakşibend Hazretleri’nin, mânevî terbiyede hâl lisânını sehl-i mümtenî üslûbuyla hulâsa eden şu beyti pek mânidardır:
Âlem buğday ben saman,
Âlem yahşî ben yaman!.. (herkes tam, ben kusurlu…)
Kaynak
(4)
Hocamız'ın babası Azerbaycan'dan, Dağıstan'dan gelmişler, Azerî şivesiyle konuşurmuş. Meselâ, "azîzim" demezmiş, "ezîzim" dermiş. Oraya göre telaffuzu... Dermiş ki:
Herkes buğday men saman,
Herkes yahşi men yaman!.
Kaynak / Kaynak sistede bahsedilen Hocamız M.Esad Coşan'dır.
(5)
Kişisel isteklerine gem vurmayı başaran güçlü pehlivanlardır.
Zira onlar iştahlarını kabartan arzularını Allah aşkıyla terbiye altına almışlardır. İki kuruşluk menfaat için kardeşini satan modern dünyanın insanı gibi tulu emel sahibi değildirler. Çeşitli ayak oyunlarıyla birbirinin sırtına basarak mevki kapma, pay elde etme cihetine girerken neler kaybettiğini bilmeyen zavallı kimselere sessiz ve derinden seslenirler: (Alvarlı Efe Hz.'den bahsediliyor)
Herkes yahşi, men yaman;
Herkes buğday, men saman...
Kaynak /
Alvarlı imamın mülahazasıyla herhalde birinden almış biraz azerice,
Herkes yahşi men yaman, herkes buğday men saman.--------------------------------------------------------------------------------------------
Dipnot:
(1)
reşahat ayn'el-hayat'ta anlatılan şekliyle;
hoca alaeddini attar hazretlerinin yetiştirdiklerinden ve halkasından olan şeyh ömer bayezidi hazretleri ırak ve horasan şeyhlerine bir nâme yazıp kendilerine ait hususiyet ve farikaları soruyorlar.
horasan şeyhleri bu suali maveraünnehr şeyhlerine, onlar da türk ermişlerine soruyorlar. türk ermişlerinden şu cevap geliyor:
parça yahşi, biz yamal;
parça buğday, biz saman...
yani;
herkes yahşi, biz yamal;
herkes buğday biz saman...
Kaynak
(2)
Muhabbetle nazar her bir uyûbu setr eder görmez
Adâvetle nazar kemlikleri ifşâ eder durmaz
Her işinde eyle insaf karşuyu gözle hemân
Hak sana her dü cihânda vere bir dârü’l-emân
Aşık der incidenden, incinme incidenden
Kemâlde noksân imiş, incinen incidenden
Felekde hâsılı insân isen bir cânı incitme
Günahkâr olma fahr-i âlem-i zîşânı incitme
Sakın incitme bir cânı
Yıkarsın arş-ı rahmânı
Olur isen ehl-i edeb, edeb saadete sebeb
Edeb ile ol müntehab, Cânân cemâlin gösterir
Herkes yahşi men yaman
Herkes buğday, men saman
Muhammed Lutfi
Kaynak
(3)
Ehlullâh’ın bir kısmı da vardır ki, gâyet az konuşmayı tercih ederler. Bahâeddin Nakşibend Hazretleri gibi, onlar da ârifâne bir idrâke sâhip olanlara, umûmiyetle hâl lisânıyla irşadda bulunmaya memur kılınmışlardır. Nitekim Nakşibend Hazretleri’nin, mânevî terbiyede hâl lisânını sehl-i mümtenî üslûbuyla hulâsa eden şu beyti pek mânidardır:
Âlem buğday ben saman,
Âlem yahşî ben yaman!.. (herkes tam, ben kusurlu…)
Kaynak
(4)
Hocamız'ın babası Azerbaycan'dan, Dağıstan'dan gelmişler, Azerî şivesiyle konuşurmuş. Meselâ, "azîzim" demezmiş, "ezîzim" dermiş. Oraya göre telaffuzu... Dermiş ki:
Herkes buğday men saman,
Herkes yahşi men yaman!.
Kaynak / Kaynak sistede bahsedilen Hocamız M.Esad Coşan'dır.
(5)
Kişisel isteklerine gem vurmayı başaran güçlü pehlivanlardır.
Zira onlar iştahlarını kabartan arzularını Allah aşkıyla terbiye altına almışlardır. İki kuruşluk menfaat için kardeşini satan modern dünyanın insanı gibi tulu emel sahibi değildirler. Çeşitli ayak oyunlarıyla birbirinin sırtına basarak mevki kapma, pay elde etme cihetine girerken neler kaybettiğini bilmeyen zavallı kimselere sessiz ve derinden seslenirler: (Alvarlı Efe Hz.'den bahsediliyor)
Herkes yahşi, men yaman;
Herkes buğday, men saman...
Kaynak /
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)